Kızıldeniz, Afrika ile Asya arasında uzanan, Hint Okyanusu’nu Süveyş Kanalı aracılığıyla Akdeniz’e bağlayan bir su kütlesidir. Uzunluğu 1.400 milden fazla uzanır ve eşsiz deniz yaşamı ve mercan resifleriyle tanınır. Deniz, Mısır, Sudan, Eritre, Cibuti, Suudi Arabistan, Yemen ve Ürdün dahil olmak üzere birçok ülke ile çevrilidir.
Kızıldeniz, Süveyş Kanalı’na ulaşmak için birçok geminin geçtiği önemli bir nakliye rotasıdır. Son zamanlarda Kızıldeniz’de, özellikle de denizin güney kısmında, Yemen yakınlarında gemilere yönelik saldırılara ilişkin endişeler ortaya çıkıyor. Yemen’deki Husi isyancıların ticari nakliye gemilerine saldırılar başlatması, ABD’yi bölgedeki gemileri korumak için yeni bir çok uluslu güvenlik girişimi duyurmaya yöneltti.
İsrail’e giden ve İsrail’den gelen nakliye rotalarının Bab el Mendeb Boğazı’ndan kaçınmak için yeniden yönlendirilmesiyle Kızıldeniz’deki durum son zamanlarda nispeten sakinleşti. Yemen’deki çatışma, İran ve Suudi Arabistan’ın çatışmada karşıt tarafları desteklemesiyle bölgede gerilimin artmasına da yol açtı.
Güvenlik endişelerine rağmen Kızıldeniz önemli bir ekonomik ve kültürel bölge olmaya devam ediyor; birçok ülke ticaret ve turizm için denize güveniyor. Kızıldeniz’de gemi taşımacılığına yönelik son saldırılar, gemileri korumak ve bölgenin güvenliğini sağlamak için güvenlik önlemlerinin artırılması ihtiyacını ortaya çıkardı.
Husiler, Yemen’de 1990’ların başında ortaya çıkan siyasi ve dini bir harekettir. Bunlar, Yemen’deki nüfusun yaklaşık %40’ını oluşturan Şii Müslüman azınlığın bir parçasıdır. Hareket, adını, Yemen’deki bir grup seyyid (Peygamber Muhammed’in torunları) olan Sada’nın bir parçası olan el-Hada ailesinin önde gelen bir üyesi olan kurucusu Hüseyin Bedreddin el-Husi’den almıştır.
Husi hareketi, İran ve Irak’ta hakim olan Oniki İmamcı Şiilikten farklı olan Şii İslam’ın bir kolu olan Zeydi İslam’ı teşvik etmeyi amaçlayan tabandan gelen bir canlanma programı olarak başladı. Yemen parlamentosunun eski bir üyesi olan Hüseyin el-Husi, 2004 yılında ölene kadar harekete liderlik etti. O zamandan bu yana grubun liderliğini kardeşleri devraldı.
Husiler, Yemen hükümetiyle çeşitli çatışmalara karıştı ve İran’dan destek almakla suçlandı. 2015 yılında Suudi liderliğindeki koalisyon, Husilere karşı hükümeti desteklemek için Yemen’e askeri müdahale başlattı. Çatışma, binlerce sivilin öldürülmesi ve milyonlarcasının yerinden edilmesiyle insani bir krize yol açtı.
Son yıllarda Husiler, Kızıldeniz’deki, özellikle de Bab el-Mendeb Boğazı’ndaki nakliye yollarına yönelik saldırılara karışmıştı. Bu saldırılar petrol fiyatlarında artışa neden olmuş ve denizcilik şirketlerinin Kızıldeniz’i kullanmalarını durdurmalarına neden olmuştur. Husiler ayrıca dünyanın en önemli nakliye rotaları arasında yer alan Kızıldeniz ve Bab-el-Mandab Boğazı’ndaki ticari gemilere de saldırılarda bulundu.
Sonuç olarak Husiler, Yemen’de Yemen hükümetiyle çatışmalara giren ve İran’dan destek almakla suçlanan siyasi ve dini bir harekettir. Kızıldeniz’deki nakliye rotalarına yönelik saldırılara katılarak petrol fiyatlarının artmasına ve nakliye şirketlerinin Kızıldeniz’i kullanmalarını durdurmalarına neden oldular.
(15)